Web 3.0 Çağı: Dijital Varlıkların Yükselişi ve Zorluklarla Yeni Pazarlama Modelleri

Web3.0, bu blok zinciri gibi teknolojilere dayanan yeni çağ, üretim ilişkilerini yeniden şekillendiriyor ve veri mülkiyeti ile kontrolünü üreticilere ve kullanıcılara geri veriyor. Dijital varlıklar, küresel ölçekte bir kasırga gibi esmekte, geleneksel pazarlama modellerine meydan okurken, aynı zamanda yeni fırsatları da ortaya koymaktadır.

Web3.0 çağında açık sosyal medya pazarlaması özellikle önem kazanmaktadır. Örneğin, Fransız lüks markası Louis Vuitton’un 2021 yılında yayımladığı “Louis: The Game” adlı NFT oyunu, çok sayıda kullanıcının ilgisini çekmiş ve markanın tüketicilerle doğrudan etkileşim kurma potansiyelini başarıyla sergilemiştir.

Bu eğilime uygun olarak, dijital varlık platformları ortaya çıkmıştır; örneğin, 6to. 6to, blok zinciri teknolojisine dayanan merkeziyetsiz bir platform olup, dijital içeriklerin yayımlanması, indirilmesi, aranması ve paylaşılmasına odaklanmaktadır. Kullanıcıların dijital içeriklerini serbestçe yayımlamasına izin verirken, en yüksek indirme hızına sahip yeni bir içerik indirme yöntemi sunmaktadır.

Ancak, fırsatlarla birlikte zorluklar da gelmektedir. Dijital varlıkların güvenliği ve güvenilirliği nasıl sağlanabilir? Dijital varlıkların maliyeti ve faydası nasıl dengelenir? Dijital varlıkların yayımlanması, dolaşımı ve ticareti uygun şekilde düzenlenip yasal koruma altına nasıl alınabilir? Bunlar, uygulama sürecinde karşılaşılan başlıca sorunlardır.

6to platformu, bu sorunları çözmeyi hedeflemektedir. Dijital içeriklerin değer değişimi ve dolaşımı için bir kredi değeri olarak AB puanı (Alphabiz kredisi) tanıtarak, 6to bir denge arayışındadır. Bu sayede, kullanıcılar hizmetlerin keyfini çıkarırken aynı zamanda hak ettikleri karşılığı alabilmektedir.

Ayrıca, şeffaf ve doğrulanabilir reklam pazarlaması, Web3.0 çağının önemli bir özelliğidir. Bu yeni pazarlama modelinde, en kritik içerik önerileri, aramalar ve kişilerarası ilişki verileri blok zinciri üzerinde yer alır. Veriler bireylere aittir; takipler, abonelikler, içerikler ve ilişkiler zincirde kaydedilir, platformlar öneri ve arama kurallarını kontrol edemez, bilgiler keyfi olarak değiştirilemez ve açık, etkileşimli bir yapıya sahiptir. Uygulamalar ile verilerin ayrıldığı bu model, geleneksel veri adalarını yıkarak dijital ekonominin gelişimini büyük ölçüde hızlandırmaktadır.

Sonuç olarak, Web3.0 çağındaki pazarlama modeli sayısız fırsatlar sunarken aynı zamanda zorlukları da beraberinde getirmektedir. Yenilikçi olmaya devam ederken, güvenlik ve güvenilirlik konusunda dikkatli olmalıyız. Bu şekilde, ülkemizin dijital ekonomisinin gelişimini destekleyebilir ve modern internetin değerini yeniden tanımlayabiliriz. Ancak bu şekilde, yeni pazarlama trendlerinde kendi yerimizi bulabilir ve gerçek değer yaratabiliriz.